Bebeğiniz kucağınızdayken kendini güvende, rahat ve huzurlu hisseder. Bebeğiniz ihtiyaç hissettiğinde, onu kucağınıza alırsanız onun lisanında ona karşılık vermiş olursunuz. Bu durum, bebeğinizin kucağa alışmasına sebep olmaz. Aksine, bebeğiniz anlaşıldığını hisseder.
– Tevhide Dadı
Ağlamak ve ağladığında kucakta sakinleşmek bebeğinin seninle kurduğu bir iletişim şeklidir. Dışarıdan gelen sesler “Bebeği kucağına alırsan alışır, şımarır.” diyerek bebeğinle senin aranda olan bağlantıyı bulanıklaştırabilir. Örneğin, 2 aylık bir bebek acıktığında farklı, üşüdüğünde farklı ve ilgi istediğinde farklı şekillerde ağlar. Bebeğiyle kendi arasındaki bağlantıya odaklanan anne ve baba bu ağlamalar arasındaki farkı bilebilir ve ona göre bebeğinin ihtiyacını karşılayabilir. Özellikle ilk 12 ay boyunca bebekler pek çok yeni şey öğrenir. Örneğin, sağa sola döner veya yerde gelişimini tamamlamak için bir oyuncağa uzanıp çaba harcar. Bu öğrenme çabası sırasında ağlayabilirler. Böyle ağlamalarda anne ve baba bebeğin yanında olarak onu şefkatli bir şekilde ilgi, sakinleşme, ten teması ile destekler.
1. yılı doldurup yürümeye başladıktan sonra küçük bağımsızlaşma denemeleri yaparlar. Yani güven dolu anne kucağından birkaç adım uzaklaşır ve keşif alanına girerler. Bu keşif alanında örneğin, yerde oyun halısında istediği bir oyuncağa ulaşamaz ya da oyuncağın bir tarafı canını acıtır. Burada ağladığında yine ilk olarak güvenli anne kucağını ararlar. Bebeklerin fiziksel ve duyusal gelişimleri için yerde geçirdikleri bu keşif alanları çok değerlidir. Burada sen onun keşif alanında yaptığı cesur adımları desteklemek için onun seviyesinde olur ve destek verirsin. Ağladığında ise onun seviyesine iner ve kucaklaşırsınız. Bu kucaklaşma anında ona sunduğun ten teması ve sarılma hareketi kendi duygularını ve bedenini düzenleyebilmesi ve yeniden güvende hissedebilmesi için değerli olur.